Efendim merhabalar, ben Osman Coşkun.

25 Şubat 1986 tarihinde Edirne’nin Keşan ilçesinde dünyaya merhaba demişim. O gün bugündür de aynı yerde yaşamımı idame ettirmekteyim. Bir kamu dairesinde çalışıyorum halihazırda. Lakin 2003’ten beri yazıyorum. Hatta soranlara boş zamanlarımda devlet memurluğu yapıyorum asıl işim yazmak diyorum.  İlk kitabım 2004 Ekim ayında çıkmıştı (Sen Olsaydın), sonra yazmaya devam ettim, yazdıklarım biriktikçe de kitap haline getirmeye başladım. İkinci kitabım olan Bereket Versin 2008 yılında çıktı, akabinde sırasıyla 2011’de Nefesin Ruhumdur isimli kitabım yayımlandı. 2013 Aralık ayında “Çâre” isimli kitap takip etti. 2014’te tek ikinci baskısını gördüğüm kitabım olan “Gel Bi Çay İçelim” raflardaki yerini aldı. 2015’te “Bir Yazarın Karalama Defteri” yayımlandı. Son olarak da ilk romanım olan “Zehra – Aşkın Peşinde Bir Ömür” isimli kitabım yayımlandı. Çeşitli dergilerde ve gazetelerde yazdım. Hala yazmaya devam ettiğim gazeteler mevcut.

Sonra baktım, iş iyiden iyiye dijitale evrilmeye başladı muharriradam.com’u kurdum orada yazılarımı paylaşmaya başladım. Birkaç ay geçtikten sonra da benosmancoskun.com’u hayata geçirdim. Amacım sitelerin birinde eski yazıları, diğerinde de yeni yazdıklarımı yayımlamaktı. Ama ne yalan söyleyeyim, ikisi de istediğim gibi olmadı. Bu süreç içerisinde blog yazmayı ve nasıl olması gerektiğiyle ilgili detaylıca araştırmalar yaptım. Kitaplar okudum, başka blogları inceledim, videolar izledim ve dedim ki; “oğlum Osman hepsini bir kenara bırak, her şeye sıfırdan başla. Memurluk ve yazarlığın yanı sıra bazı ticari girişimlerim de olmadı değil oldu. Ama kendime biraz uzaktan baktığımda vardığım sonuç şu oldu; “Osman’cım” dedim kendi kendime. Ne yaparsan yap yazı aleminden kopamıyorsun, e gezmeyi de seviyorsun. Neden o zaman hem gezip hem de yazabileceğin bir platform yaratmıyorsun kendine. Bunları gerçi diğer bloglarda da yapabilirdim ama, dedim ya her şeyi sıfırlayıp en başından aklı başında ve ayakları yere sağlam basan bir şekilde yapmak istedim ve işte muharrirseyyah.com böylece hayat bulmuş oldu. Bugün 6 Ocak 2023 günlerden Cuma, evimdeyim Türk kahvesi içiyorum ve bu satırları inanın sanki yeni yürümeye başlayan çocuk heyecanıyla klavyenin tuşlarına basıyorum. Bu blogun hem hakkımda yazısı gibi olsun istedim, hem de blogta yayımladığım ilk yazı olduğu için oldukça heyecanlıyım.

Lafı çok fazla dolandırmak istemiyorum. Genel itibariyle bu blog içerisinde bana dair şeyler bulacaksınız arkadaşlar. Yani Osman Coşkun yediği ettiği, gittiği gezdiği, gördüğü vesaire ne yapmışsa burada biriktirmeye çalışacak. Fotoğraflar albümünde bolca fotoğraflar olacak. Önümüzdeki süreçte bir youtube kanalı da açmayı düşünüyorum. Muharrir Seyyah ismiyle sosyal medyadan da takip edebilirsiniz. Ki ederseniz beni ziyadesiyle bahtiyar edersiniz.

Genel olarak yaşadığım şehir olan Keşan’dan başlayacağım gezmeye dolaşmaya. Bu gezme dolaşma işlerini de bisikletimle yapacağım. Bineceğim bisiklete dağ bayır, köy, kasaba neresi varsa, daha önce gitmediğim görmediğim ama bizim olan o yerlere gidip tanımadığım insanların hayatlarını dinleyeceğim ve kayıt altına alacağım. Özellikle köy kahvelerindeki edilecek sohbetlerin tadına doyum olmayacağı kanaatindeyim. Dediğim gibi bunları hem burada hikayeleştirerek anlatacağım hem de eğer ki bir aksilik olmaz da youtube kanalı açabilirsem, yani o işi becerebilirsem oradan da videoları izleme olanağı bulacaksınız zaten. Keşan ve köylerini bitirdikten sonra, yakın il, ilçe, köy, kasaba, mahalle mahalle dolaşmayı planlıyorum. Bunun için de gerçek manada çok heyecanlıyım. Umarım ki aynı heyecanı size de yansıtabilirim. Ve buralar ilerleyen günlerde şenlenir.

Ha sadece gezip gördüğüm yerlerle ilgili şeyler mi olacak sadece? Şöyle söyleyeyim; şimdiye kadar yazdığım kitapların tefrikalarını da burada yapacağım. Kategoriler bölümünde “Tefrika” başlığı altında bütün kitapları tefrika edeceğim. Bunu daha önce benosmancoskun.com’da yapmıştım. Ama burada gün gün paylaşıp arkası yarın formatında bir şekil almaya özen göstereceğim. Ve süreç içerisinde benosmancoskun.com’un domain adresini buraya yönlendireceğim ve onun da haricinde yeni yazıların hepsini burada paylaşıyor olacağım. Yani demem o demektir ki; burayı takip etmeye devam edin. Emin olun çok eğleneceğiz.

Bununla birlikte bu siteyi kendi kuruluşum olan ajansrehber.com tarafından yaptık ve yayına aldık. Barındırması vesairesi ajansrehber.com üzerinden yürütülmekte, yani bu blogun bir nevi sponsoru gibi bir şey. Sizin de aklınızda web sitesi açmak fikri varsa bana telefon numaralarım iletişim bölümünde mevcut oradan ulaşabilirsiniz. Diğer taraftan da yine şahsıma ait olan alışveriş sitesi Zerlanisavm.com ana sponsorluğunda yani siz Zerlanisavm.com’dan alışveriş yaptıkça ben daha çok yer gezip size daha başka hikayeler aktarabileceğim anlamına geliyor bu da. Bir diğer konuyu da burada hemen açıklığa getireyim. Kategori bölümünde “Satış Ortakları” başlığı var, oradaki firmalarla da komisyonlu olarak çalışıyorum. Hepsi bilindik markalar, zaten halihazırda alışveriş yaptığınız markalar hepsi. O markaların logolarına tıklayıp sitelerine gidip herhangi bir alışveriş yaptığınızda da bana yine destek olmuş oluyorsunuz bilginiz olsun. Evet kardeşim sana destek olalım sen de gez dolaş bize bizim halkımızın hikayelerini anlat, izlet diyorsanız, şahane fotoğraflar çekmemi istiyorsanız Satış Ortaklarımızın ve Ana Sponsorlarımızın ürünlerini tercih ederseniz bahtiyar olacağım.

Hadi kalın sağlıcakla, bundan böyle buralar şenlenecek, ona göre vaziyet alın. Sizi seviyorum. İyi ki buradasınız, iyi ki varsınız.

www.benosmancoskun.com ve www.muharrirseyyah.com adreslerinden takip etmeyi unutmayın... 

Yazmak nefes almak gibidir ya da yazıyorum öyleyse varım...

Osman Coşkun

Yazmak

Yazmak hayatımın olmazsa olmazlarından, hayattaki tek gayem yazdıklarımdan para kazanıp hayatımı bu şekilde idame ettirebilmek. İşte bütün mesele bu :)

Okumak

Namık Kemal ölüm döşeğindeyken bile kitap okumuş ve şöyle dermiş: "yazmak ve okumak benim hayatımın olmazsa olmazı, keşke ikisini aynı anda yapabilseydim" işte benim de mottom bu. Sabahtan akşama kadar yazıp okuyayım, çünkü bu hayatın yazarak ve okuyarak değişeceğine inanıyorum. Ali Şeriati'nin de dediği gibi, "Okuyun diyor okuyun, mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor"

Gezmek

İşte geldik dananın koptuğu yere. Çok okuyan mı çok gezen mi sorunsalını kendi içerimde çözmeye çalışırken, okuyup,gezip aynı zamanda da yazayım bari dedim, olayın tamamı bundan ibaret. Sizi seviyorum. İyi ki varsınız ve buradasınız. Saygı ve Selam :)

Geri Bildirim Gönder